Archives 2023

Kedilerde Ağız ve Göz Enfeksiyonu Evde Tedavisi

Kedilerde ağız ve göz enfeksiyonu evde tedavisi;

Kediler, çeşitli bakteri ve virüslerden kaynaklanan ağız ve göz enfeksiyonlarına yatkın olabilirler. Bu enfeksiyonlar, yanlış bakım veya zayıf bağışıklık sistemi nedeniyle ortaya çıkabilir. Fakat evde bazı basit tedavi yöntemleri ile bu enfeksiyonların tedavi edilmesi ve kedilerin sağlığının korunması mümkündür. Bu makalede, kedilerde ağız ve göz enfeksiyonu evde tedavisi hakkında bilgiyi bulabilirsiniz.

Kedilerde Ağız ve Göz Enfeksiyonu Evde Tedavisi
Kedilerde Ağız ve Göz Enfeksiyonu Evde Tedavisi

Ağız Enfeksiyonu:

Ağız enfeksiyonları, diş eti iltihabı (gingivitis) veya stomatit (ağız mukozasının iltihabı) gibi sorunlarla kendini gösterebilir. Evde ağız enfeksiyonlarını hafifletmek veya tedavi etmek için şu yöntemler kullanılabilir:

1. Diyet Değişikliği: Kedinize taze ve sağlıklı bir diyet sunmak, ağız enfeksiyonlarının etkilerini azaltabilir. Kuru mama yerine, nemli veya yaş mama tercih edebilirsiniz. Ayrıca, diş sağlığını destekleyen ve plak oluşumunu azaltmaya yardımcı olan özel diyetler de mevcuttur.

2. Diş Temizliği: Kedinizin dişlerini düzenli olarak fırçalamak, ağız enfeksiyonlarını önlemek ve tedavi etmek için etkili bir yöntemdir. Veteriner hekiminizden uygun diş fırçası ve diş macunu tavsiyesi alabilirsiniz. Ayrıca, veterinerinizle görüşerek profesyonel diş temizliği yapılmasını da düşünebilirsiniz.

3. Ağız Durulama: Kedinizin ağzını temizlemek için özel ağız durulama solüsyonları kullanabilirsiniz. Bu solüsyonlar, ağız hijyenini düzenler ve ağızda oluşan bakteri ve iltihaplanmayı azaltabilir. Ancak, veterinerinizin önerdiği ürünleri kullanmanız önemlidir.

Göz Enfeksiyonu:

Göz enfeksiyonları, kedilerde sık görülen problemlerdir ve zamanında müdahale gerektirir. Evde göz enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olmak için şu yöntemler uygulanabilir:

1. Temizlik: Göz enfeksiyonları, gözleri temiz tutmak ve enfeksiyonun yayılmasını engellemek için düzenli bir temizlik gerektirir. Bunun için, steril göz temizleme solüsyonu veya ılık tuzlu su kullanabilirsiniz. Pamuk veya temiz bir bez yardımıyla göz çevresini nazik bir şekilde silin.

2. Günlük Bakım: Gözlerde birikmiş akıntı veya kabuklanmalar varsa, bunların düzenli olarak temizlenmesi önemlidir. Bunun için bir pamuk veya temiz ıslak bez kullanabilirsiniz. Ancak, gözlerdeki hassasiyeti göz önünde bulundurarak nazik ve dikkatli olmalısınız.

3. Bitkisel Çözümler: Bazı bitkisel çözümler, göz enfeksiyonlarının tedavisinde doğal bir seçenek olabilir. Örneğin, ılık papatya çayı gözler için rahatlatıcı ve antibakteriyel bir etkiye sahiptir. Ancak, bu tür çözümleri kullanmadan önce veteriner hekiminizi danışmanız önemlidir.

Önemli Not: Ağız ve göz enfeksiyonları ciddiyet arz eden sağlık sorunları olabilir. Evde uygulanan tedavilerin sadece hafif veya erken aşamadaki enfeksiyonlar için geçerli olduğunu unutmayın. Eğer enfeksiyon belirtileri kötüleşirse veya tedaviler sonuç vermezse, mutlaka veteriner hekiminizden yardım almalısınız.

Sonuç olarak, kedilerde ağız ve göz enfeksiyonları evde tedavi edilebilir. Ağız enfeksiyonları için diyet değişikliği, diş temizliği ve ağız durulama yöntemleri kullanılabilirken, göz enfeksiyonları için temizlik, günlük bakım ve bitkisel çözümler uygulanabilir. Ancak, enfeksiyon belirtileri ciddi ise veya tedaviler sonuç vermezse, veteriner hekiminizden yardım almanız önemlidir. Kedinizin sağlıklı bir şekilde iyileşmesi için erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir.

Melodim Veteriner Tanı ve Tedavi Merkezi olarak Eskişehir veteriner kliniği olarak tüm sağlık sorunlarınızda hizmet vermekteyiz.

05442861971

dişi kedilerde kızgınlık dönemi davranışları

Dişi kedilerde kızgınlık dönemi davranışları hakkında ;

Kediler, doğal olarak çiftleşme ve üreme dürtüsüne sahip hayvanlardır. Dişi kedilerde bu üreme döngüsü, kızgınlık veya estrus dönemi olarak bilinen bir dönemde gerçekleşir. Dişi kediler, kızgınlık dönemi boyunca belirgin davranış değişiklikleri gösterir. Bu makalede, dişi kedilerde kızgınlık dönemi davranışlarına ve bu dönemdeki kedinin ihtiyaçlarına odaklanacağız.

Kızgınlık dönemi, genellikle dişinin üreme yaşamının başladığı altı aydan bir yıla kadar sürebilir. Bu dönem genellikle ortalama iki hafta sürer. Kızgınlık dönemi boyunca dişi kediler hormonal değişiklikler yaşar ve çiftleşme için hazırlanır.

dişi kedilerde kızgınlık dönemi davranışları
dişi kedilerde kızgınlık dönemi davranışları

Dişi kedilerdeki kızgınlık dönemi davranışlarına birkaç örnek verecek olursak:

1. Kedi yüksek sesle miyavlar: Kızgınlık döneminde dişi kediler, normalden daha yüksek sesle miyavlar. Bu davranış, erkek kedilerin dikkatini çekmek ve çiftleşme olasılığını artırmak içindir.

2. Kedinin etrafında yuvarlanma: Dişi kediler, kuyruklarını yana doğru kıvırmak ve hafifçe yere sürtünmek gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu şekilde çiftleşme için erkek kedileri çekmeye çalışırlar.

3. Kedinin uçarılık gösterme: Kızgınlık döneminde dişi kediler, diğer kedilere karşı saldırganlık gösterebilirler. Bu durum kendi alanlarını ve potansiyel eş adaylarını korumak için yapılan bir davranıştır.

4. Kedi tırmalama ve işaret bırakma: Dişi kediler, kızgınlık döneminde çevredeki nesneleri tırmalayarak ve tırnaklarını bırakarak işaret bırakabilirler. Bu davranış, erkek kedilere varlıklarını belirtmek ve onlara mesaj göndermek içindir.

Kızgınlık dönemindeki dişi kedilerin daha da önemlisi, çok fazla enerjiye ve dikkate ihtiyaç duymalarıdır. Bu dönemde onlara daha fazla egzersiz ve oyun zamanı vermek kesinlikle faydalı olacaktır. Ayrıca, dişi kedilere bolca oyuncak ve etkinlik sağlamak da önemlidir. Dişi kedilerin kızgınlıklarını yaşamasına izin vermek yerine, bu dönemi kısırlaştırmak gibi bir seçenek de düşünebilirsiniz. Kısırlaştırma işlemi, dişi kedilerde kızgınlık dönemini ortadan kaldırır ve istenmeyen gebelikleri önler.

Sonuç olarak, dişi kedilerdeki kızgınlık dönemi kendine özgü davranış değişiklikleri ile tanınır. Bu dönemde dişi kediler, yüksek sesle miyavlar, etrafında yuvarlanır, uçarılık gösterir ve işaret bırakır. Bu davranışlar, erkek kedilerin dikkatini çekmek ve çiftleşme ihtiyacını karşılamak için yapılan doğal tepkilerdir. Öte yandan, dişi kedilerin kızgınlık döneminde daha fazla ilgi ve enerjiye ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Onlara bolca oyun ve aktivite sağlamak, bu dönemi daha rahat geçirmelerine yardımcı olacaktır.

Melodim Veteriner Tanı ve Tedavi Merkezi olarak Eskişehir veteriner kliniği olarak kısırlaştırma ve size bitkisel sakinleştirici çözümlerle hizmet vermekteyiz.

kedilerde çip nedir

“Kedilerde çip nedir: Kaybolmaları Durumunda Güvenli Geri Dönüş

Kediler, ailelerimizin bir parçasıdır ve onların güvenliği ve sağlığı bizim için çok önemlidir. Ancak ne kadar dikkatli olursak olalım, bazen kediniz kaybolabilir. İşte bu tür durumlarda hayat kurtarıcı bir çözüm sunan kedilerde çip kullanımı devreye girer.

Kedilerde çip, bir tür kimlik tanımlama cihazıdır. Bu cihaz, çoğu zaman mikroçip olarak adlandırılır ve veteriner tarafından kedinin derisi altına yerleştirilir. Kedilerde çip nedir, genellikle birkaç milimetre boyutunda ve şeffaf bir kabuk içinde bulunur. Bu kabuk, vücut sıvılarından etkilenmez ve yerinden çıkması zorlaşır.

kedilerde çip nedir

Her çip, kedinin benzersiz bir numarasını içerir. Bu numara, bir veri tabanına kaydedilir ve sahibin iletişim bilgilerini içerir. Kedinizin çipi tarandığında, numarası okunarak sahibi belirlenebilir. Bu sayede kaybolan bir kedinin sahibiyle iletişime geçilerek kedinin güvenli bir şekilde geri dönmesi sağlanır.

Kedilerde çip kullanmanın birkaç avantajı vardır. İlk olarak, kediniz tasma veya boynuz gibi dışarıda taşıyabileceği kimlik etiketlerini kaybetme riski olmaz. Etiketler zamanla yıpranabilir, kaybolabilir veya kaza sonucu kopabilir. Ancak çip, kedinizin vücudunda yerleşik olduğundan kaybolma riski minimumdur. Ayrıca, çipin vücudun içinde olduğu için diğer hayvanlara veya nesnelere takılma, kopma veya kaybolma gibi durumlarla da karşılaşmaz.

İkinci olarak, çiplendirme işlemi oldukça basittir ve kedi için rahatsızlık vermez. Veteriner, lokal anestezi kullanarak kedinizin derisinin altına çipi yerleştirir. İşlem hızlı ve ağrısız olduğu için çoğu kediyi rahatsız etmez. Genellikle, kedinizin tüyleri arasında kaybolacak kadar küçük olan çip, yıllar boyunca sağlıklı bir şekilde kalabilir.

Neden Kedilere Çip Takılmalı

Kedilerde çip kullanımı, kaybolan bir kedinin çok daha hızlı ve etkili bir şekilde sahibine geri dönmesini sağlar. Özellikle sokaklarda yaşayan veya çok meraklı olan kediler için çip kullanmak önemlidir. Kediniz kaybolduğunda, hangi sokaklara gittiğini veya nerede olduğunu bilemeyebilirsiniz. Ancak biri onu bulduğunda veya veteriner tarafından kontrol edildiğinde, çiplendirme sayesinde sahibi hemen tespit edilebilir ve kedi güvenli bir şekilde sahibine geri dönebilir.

Sonuç olarak, kedilerde çip kullanımı, kaybolma durumunda güvenli ve hızlı geri dönüş sağlamak için ideal bir yöntemdir. Kedinizin çiplendirilmesi, veteriner kontrolünde yapılan basit bir işlemle gerçekleştirilir ve kediyi rahatsız etmez. Çip, kedinin derisi altında yerleşik olduğu için diğer kimlik etiketlerinden farklı olarak kaybolma riski minimumdur. Kedinizin çipi tarandığında sahibinin iletişim bilgilerine ulaşılabilir ve kedi güvenli bir şekilde sahibine iade edilebilir. Kedilerin çiplendirilmesi, onların güvenliği ve sağlığı için bir önlem olarak düşünülmelidir.”

kedilerde mantar görselleri

Kedilerde mantar enfeksiyonları, cildin, tırnakların ve hatta iç organların mantarlar tarafından etkilenmesi sonucu ortaya çıkar. Bu enfeksiyonlar çoğunlukla mikroskobik mantar türleri tarafından oluşturulur ve kedinizin sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Mantar enfeksiyonun belirtileri kedinin cinsine, yaşına ve bağışıklık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle tüy dökmesi, kaşıntı, deride kabarıklık veya tahriş, deri soyma, kızarıklık ve yaralar gibi belirtiler gösterir. Mantar enfeksiyonu olan kedilerde bazen tırnaklarda incelme, deforme olma veya renk değişiklikleri de görülebilir.

Kedilerde en yaygın görülen mantar enfeksiyonu türleri arasında Microsporum canis, Trichophyton mentagrophytes ve Microsporum gypseum yer alır. Kediler, mantar sporlarını direkt olarak başka bir enfekte hayvandan veya çevreden alabilir. Kedinize temas eden mantar sporları, kedinin tüylerinde veya cildinde yerleşir ve burada büyümeye başlar. Mantar, kedinin sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olması durumunda kontrol altında tutulabilirken, bağışıklık sistemi zayıflamış veya genç yaşta olan kediler mantar enfeksiyonu riski altına girer. Hayvanlar arasında, özellikle sokak kedileri ve barınaklarda yaşayan kedilerde mantar enfeksiyonu daha yaygındır.

kedilerde mantar görselleri

Kedinizde mantar enfeksiyonundan şüpheleniyorsanız, bir veteriner hekime danışmanız önemlidir. Veterineriniz, kedinizin semptomlarına, tırnak veya deri örneklerine dayanarak doğru teşhisi koyabilmek için bir test yapabilir. Mantar enfeksiyonu teşhis edildikten sonra, veterineriniz tedavi planını size sunacaktır. Mantar enfeksiyonlarının tedavisi genellikle uzun bir süreçtir ve antifungal ilaçlar kullanılarak yapılır. Bu ilaçlar ağızdan alınabileceği gibi, lokal olarak da uygulanabilir. İlaçların düzenli bir şekilde kullanılması enfeksiyonun azalmasına ve iyileşmeye yol açar.

Ayrıca, kedinizin mantar enfeksiyonunu evde kontrol altında tutmak için bazı önlemler almanız da önemlidir. Kedinizin yatağını, yastık kılıfını ve tırnak bakım araçlarını düzenli olarak temizlemek, dışarıda serbest dolaşmasını sınırlamak ve enfekte hayvanlarla teması önlemek önemlidir. Kedinizin yaşadığı çevredeki temizliğe dikkat etmek, mantar sporlarının çoğalma şansını azaltır.

Sonuç olarak, kedilerde mantar enfeksiyonları ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen yaygın bir durumdur. Bu nedenle, kedinizde herhangi bir kabarıklık, yara veya tüy dökülmesi gibi cilt sorunları fark ettiğinizde bir veteriner hekime başvurmanız önemlidir. Erken tedavi edilen mantar enfeksiyonları genellikle daha hızlı iyileşir ve yayılmasını önlemeye yardımcı olur.

Oluşabilecek ya da aklınıza takılan sorular için mesai saatlerinde Melodim Eskişehir Veteriner Tanı ve Tedavi Merkezini arayabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Sfenks Kedisi Özellikleri

Kedilerde böbrek hastalıkları, kedilerde oldukça yaygın bir sağlık sorunudur. Bu hastalık, kedilerin böbreklerinde meydana gelen bozukluklar sonucunda böbrek fonksiyonlarının azalması ya da tamamen kaybolmasıyla karakterizedir. Kedilerde böbrek hastalıklarının çeşitli nedenleri vardır ve hastalığın erken teşhisi ve etkili tedavisi hayati öneme sahiptir. Bu tez çalışması, kedilerde böbrek hastalıklarının nedenlerini, belirtilerini, teşhis yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini inceleyerek kedilerde böbrek sağlığını iyileştirmeye yönelik bilimsel bir araştırma sunmayı amaçlamaktadır.

kedilerin böbrek hastalıkları
Kedilerin Böbrek Hastalıkları

Kedilerde Böbrek Hastalıklarının Nedenleri


Bu bölümde, kedilerde böbrek hastalıklarına yol açan çeşitli etkenler incelenecek. Genetik faktörler, yetersiz beslenme, enfeksiyonlar, idrar yolu taşları ve böbrek iltihaplanması gibi faktörlerin kedilerde böbrek hastalıklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu bilimsel araştırmalarla desteklenecektir.

Kedilerde Böbrek Hastalıklarının Belirtileri


Bu bölümde, kedilerde böbrek hastalığı belirtilerinin tanımlanması ve anlatılması yapılacaktır. İştahsızlık, kilo kaybı, sık idrara çıkma, idrar renginde değişiklikler, bulantı ve kusma gibi belirtiler ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, böbrek hastalıklarının erken dönemde belirti vermeden ilerleyebileceği ve bu nedenle hastalığın teşhisinin önemli olduğu vurgulanacaktır.

Kedilerde Böbrek Hastalıklarının Teşhisi


Bu bölümde, kedilerde böbrek hastalıklarının teşhisinde kullanılan yöntemler incelenecektir. Kan testleri, idrar analizleri, böbrek ultrasonu ve biyopsi gibi tanısal testlerin nasıl uygulandığı ve hangi bilgileri sağladığı anlatılacaktır. Ayrıca, veteriner hekimlerin bu test sonuçlarına nasıl yorum yapması gerektiği de hekim tarafından değerlendirilmektedir.

Kedilerde Böbrek Hastalıklarının Tedavisi


Bu bölümde, kedilerde böbrek hastalıklarının tedavi seçeneklerine ve yöntemlerine değinilecektir. Diyet değişiklikleri, sıvı tedavisi, ilaçlar ve destekleyici terapiler gibi tedavi seçeneklerinin etkinliği ve kullanımı üzerine yapılan araştırmalar sunulacaktır. Ayrıca, tedavi edilemeyen vakalarda yapılabilecek palyatif bakımın da önemi üzerinde durulmalıdır.


Kedilerde böbrek hastalıkları, ciddi sağlık sorunları oluşturan bir durumdur ve erken teşhis ve etkili tedavi ile yönetilmelidir. Bu tez çalışmasında, kedilerde böbrek hastalıklarının nedenleri, belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı olarak incelenmiştir. Bu çalışma, veteriner hekimlere ve kedi severlere, kedilerde böbrek sağlığını korumak ve iyileştirmek için bilimsel açıdan kanıta dayalı bir rehber sunma amacı taşımaktadır.

Melodim Veteriner Tanı ve Tedavi Merkezi olarak Eskişehir veteriner hizmetlerimiz böbrek rahatsızlığı olan kedilerimiz için son sistem cihazlarla verilmekteyiz.

kediler kuduz belirtileri nelerdir

Kedilerde Kuduz belirtileri nelerdir ? diye gelen sorular üzerine bu yazımızı ele alıyoruz.

Kuduz, kedilerde görülen bir viral hastalıktır. Bu hastalığın nedeni, kuduz virüsü denilen bir mikroorganizmadır. Kediler, genellikle uyuzlu hayvanlarla ya da aşılanmamış hayvanlarla temas sonucu kuduz virüsüne maruz kalabilirler.

Kuduz virüsü kedilere ısırık yoluyla bulaşır. Hastalığın belirtileri, virüsün vücuda girdikten sonra beyni etkilemesiyle ortaya çıkar. Kedide kuduz belirtileri, enfeksiyonun başladığı andan itibaren genellikle 3 ile 8 hafta içinde ortaya çıkar.

Kedilerde kuduz belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz

1. Hiperaktivite: Kedilerde kuduz hastalığında hiperaktivite oldukça yaygın bir belirtidir. Kedi, normalden daha hareketli ve sinirlidir. Aşırı agresiflik ve saldırganlık da bu belirtiyle ilişkilidir.

2. Yutma güçlüğü: Kuduz, kedilerin yutma refleksini etkiler. Kedinin yutma güçlüğü yaşaması, ağızda salya birikimi ve köpürme gibi semptomlar gözlemlenir.

3. Saldırganlık: Kedilerde kuduz hastalığı ilerledikçe saldırganlık artar. Kuduzlu kediler genellikle uyaranlara karşı agresif tepkiler verebilirler. Bu durum, başkalarına saldırmaya, ısırma ve tırmalama davranışına yol açar.

kediler kuduz belirtileri nelerdir
kediler kuduz belirtileri nelerdir

4. Denge sorunları: Virüs beyni etkilediğinde, kedilerde denge sorunları ortaya çıkar. Bu belirti, yürüme zorluğu, titreme ve düşme gibi durumların görülmesine neden olur.

5. Sıvı tüketiminde artış: Kuduzlu kedilerde aşırı susama görülecektir. Bu da daha fazla su tüketimine yol açar. Ancak bu durum, kedinin su içtiğinde bile susuzluk hissi duymasıyla ilişkilidir.

6. İştahta değişim: Kuduz hastalığı olan kedilerde iştah değişiklikleri meydana gelir, başlangıçta iştahsızlık görülebilirken, daha sonra bursta artış ve aşırı yeme gibi durumlar ortaya çıkacaktır.

Kuduz hastalığı, kedilerde ölüme yol açabilen ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle kedinizin kuduz aşısını düzenli olarak yaptırmak ve aşı takvimine uymak önemlidir. Ayrıca, kuduzlu hayvanlardan kaçınmak ve gerekli önlemleri almak da hastalığın yayılmasını engellemek açısından önemlidir. Eğer kedinizde yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini görüyorsanız, hemen veteriner hekiminizle iletişime geçmeli ve tedavi için gerekli önlemleri almalısınız.

Oluşabilecek ya da aklınıza takılan sorular için mesai saatlerinde Melodim Veteriner Tanı ve Tedavi Merkezini arayabilir ve bilgi alabilirsiniz.