Eskişehir Melodim Veteriner Kliniği Melodim Veteriner Abdominosentezis (Abdominal paracentesis)

Abdominosentezis (Abdominal paracentesis)


Karın boşluğunun röntgen ile muayenesi

Abdominal paracentezis, peritoneal effüzyonların tanısı ve bunların uzaklaştırılması için uygulanan bir girişimdir. Abdominal parasentezis için çok iyi bir anamnesis, fiziksel, radyolojik ve ultrasonoğrafik değerlendirmeler yapılarak peritoneal boşlukta sıvı ya da hava varlığının belirlenmesi gerekir.

Kedi ve köpeklerde abdominal parasentezis, en basit olarak iğne ve enjektör kullanılarak median hattan uygulanır. Abdominosentezisten önce, idrar kesesi kuralına uygun olarak boşaltılmalıdır. Hastanın göbek bölgesi, traş ve dezenfekte edilerek hazırlanır. İhtiyaç durumunda bölgenin lokal infitrasyon anestezisi yapılır. Bu amaçla, yaklaşık 2–3 ml  %2’lik lidokain deri, derialtı ve musküler bölgeye enjekte edilir. Daha sonra standart 20–22 numara iğne abdominal boşluğa batırılır. Bu işlem sırasında, hastanın ayakta tutulması ya da yan yatırılması uygun olur. Abdominal organların yaralanmaması için hastaya, uygun pozisyon verilmesi; ön tarafın arka taraftan yüksekte tutulması, önemlidir.

Abdominosentezis sırasında organların yaralanmasını önlemek için, daha güvenilir olarak meme sondası da kullanılabilir. Ayrıca polietilen intravenöz kateterlerin kullanılması daha güvenilirdir. Abdominal duvar geçildikten sonra kateterin iğnesi geri çekilirken polietilen kateter peritoneal boşluğa doğru itilir. Daha sonra enjektör ile peritoneal sıvı aspire edilir.

 Diagnostik abdominal parasentez (bazı durumlarda ise peritoneal lavaj) için tercih edilen diğer bir yöntemde insanlar için hazırlanmış standart peritoneal dializ kateterinin kullanılmasıdır. Diagnostik abdominal parasentezin yapılabilmesi için hasta dorsal-sırt üstü pozisyonda yatırılır ve göbek bölgesinin 1 – 2 cm kaudal bölge derisi, asaptik olarak hazıranır. Abdominal parasentezis işleminden önce idrar kesesinin boş olması amaçlanır. Bunun için idrar kesesine elle basınç uygulanır ya da kateterizasyonla idrar kesesi boşaltılır. Karın duvarının %2’lik lidokain ile lokal anestezisi yapılır. Daha sonra deri, derialtı bağ dokusu ve süperfisial abdominal fasia ensize edilir. Peritoneal boşluğa kanama ve sızıntısının olmaması ve peritoneal sıvının yanlış yorumlanmaması için kanamalar kontrol edilir. Abdominal lavaj kateteri ensize edilen karın duvarı içinden kaudal ve dorsal yönde ilerletilerek abdominal boşluğa sokulur. Abdominal sıvı, kataterin sokulmasını takiben serbest olarak akar. Abdominal sıvının akmadığı durumlarda hasta sağdan sola, soldan sağa yavaşca çevrilir. Bu, kateter ucunun açık kalması ve drenaj için gereklidir. Bu girişimle, peritoneal sıvının yeterli drenajı olmaz ise, ılık serum fizyolojik ya da laktatlı ringer solusyonu (22 ml/kg) yavaş olarak peritoneal kateter aracılığı ile intraperitoneal kaviteye verilir. Hasta, periton boşluğuna verilen sıvının dağılımı için yandan yana yavaşca döndürülür. Kateterin ucu abdomen seviyesinden aşağıda olacak şekilde tutulur ve lavaj sıvısı, boş bir şişede toplanır. Şayet, lavaj sıvısı temiz ise kateter uzaklaştırılır ve linea alba ve deri karşı karşıya getirilerek dikilir. Alınan peritoneal sıvı pembe ya da tamamen kırmızı ise infüzyon seti uzaklaştırılır ve yerine peritoneal dializ kateteri yerleştirilerek bölgeye uygun dikişle tutturulur ve basit bir pansumanla korunur. Alınan peritoneal sıvıların analizleri dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.

Abdominal parasentezis atlarda, karın duvarının median ya da sol paramedian, sığırlarda ise göbek sikatriksinin yaklaşık 10 cm ön tarafının sağ paramedian bölgelerinden gerçekleştirilir. Uygulama, ayakta duran hayvanlarda gerekli tutma bağlama yapıldıktan sonra gerçekleştirilir. Bölgenin, gerekli traş ve dezenfeksiyonu ile ihtiyaç durumunda,  bölgenin lokal infiltrasyon anestezisi yapılır. Abdominal parasentezis, abdominal organları yaralamamak için genellikle metal meme sondası (meme kanülü) ile gerçekleştirilir. Metal meme kanülünün, deriyi geçmesi zordur. Bunun için lokal infiltrasyon anestezi uygulamasını takiben deri ve derialtı dokusunu içine alan yaklaşık 1-2 cm’lik ensizyon uygulanır. Daha sonra, steril, metal meme kanülü, steril bir gazlı bez ile tutularak ensize edilen yerden karın boşluğuna doğru itilir. Kanülden, periton sıvısı akışının olması işlemin yeterli olduğunu gösterir. Şayet, kanülden periton sıvısı akışı olmaz ise kanülün ucu değişik doğrultularda hareket ettirilerek sıvının alınmasına çalışılır. Atlarda, çok miktarda retroperitoneal yağ dokusu bulunması nedeni ile kanül, bu yağ dokusu tarafından ya da kanüle giren omentum tarafından tıkanabilir. Bu gibi durumlarda kanül, sol el ile tutulurken karın duvarıda sağ el ile yukarı kaldırılarak kanül ucunun serbest kalması sağlanabilir. Peritoneal sıvı alımı tamamlandıktan sonra, karın duvarına basınç uygulanarak kanül uzaklaştırılır. Ensizyon yeri basit iki dikişle ya da agraf dikişi ile kapatılır. Bölgenin pansumanı yapılır.